24 Temmuz 2011 Pazar

YUNAN MİTOLOJİSİ

Yunan mitolojisi, Yunan tanrıları, tanrıçaları ve kahramanları hakkındaki hikâyelerden oluşan sözlü edebiyatla yaratılmış ve yaygınlaşmış bir mitolojidir. Günümüzde bu mitoloji hakkındaki bilgilerimizi bu sözlü edebiyatın yazılı hallerinden alıyoruz. Tarihçiler, mitoloji hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için de bazen zamanın sanatındaki ipuçlarını bile toplar.
Genel olarak Yunan mitolojisi Yakın Doğu ve birçok Avrupa mitolojosini etkilemiştir. Yunan Tanrılarının herbiri Romalılar tarafından kabul görmüş ve farklı isimler kullanılmıştır. Roma mitolojisi nerdeyse tamamen Yunan mitolojisini baz almıştır. Yunan mitolojisindeki efsanelerde çoğu eski Yunan tanrıları insan şeklindedir. Yunan tanrılarının yaratılış hikâyeleri seçilmiş 12 tanrı (ki bu 12 tanrı, 5 kadın ve 7 erkekten oluşur) Olimpos Dağı'nnda otururlar, her şey Olymposlu Tanrılarla Titanların savaşlarıyla başlar ve Olymposluların zaferiyle son bulur. Savaştan sonra Titanlar cezalandırılır. Gaia, Khaos (Khaos zaten Titanlar tarafından yok edillmişti.), Phoebe ve Kronos (bkz.: Titan) gibi Titanlar Tartarus a gönderilir (Tartoros bir titan fakat Tartarus sonsuzluğa kadar giden bir yeraltı yeridir.). Tartarus'ta sonsuza kadar süren bir cezaya Olympos Tanrıları tarafından bırakılır. Yerküreyi taşımak ile cezalandırılan Atlas gibi, bunula birlikte Titanlardan Olymposluların yanına geçen Titan tanrılarıda vardır Prometheus gibi,Yunan Tanrıları dünyayı Olympos Dağının üstündeki bulutların üstünden idare ederler. Toplamda 12 Tanrı bulunur. Bu 12 sayısı hiç bozulmaz, bir tanrı eklenirse bir başkası bu listeden çıkar. Şimşeklerin efendisi Zeus nice savaşlar vererek yönetimi babası Kronos ve onun yardakçıları titanların elinden almış, 3 erkek kardeşiyle dünyayı bölüşmüştür. Çekilen kuraya göre gökyüzü Zeus'a, denizler Poseidon'a, yeraltı da Hades'e düşer. Herkes görev dağılımından sonra Olympos'a çıkar ve dünyayı yönetmeye başlarlar.

TETHYS

Yunan mitolojisinde bir titan olan Tethys, denizin, bereketli okyanusun tecessümüdür. Deniz tanrıçası olan Tethys, Uranus ile Gaia'nın kızıdır. Kocası ve erkek kardeşi olan Okeanos'dan birçok çocuğu olmuştur. Antik çağda onun dünyadaki büyük nehirlerin (Nil nehri vb) annesi olduğuna inanılırdı. Aynı zamanda Tethys Okeanos'dan çok güzel 3 bin kadar peri kızı doğurmuştur.Bütün insan oğluna bakıcılık yapmaktadır.Bazı kaynaklarda Hera'nın kocasıyla birlikte bakıcılığını üstlenmştir,sonraları Hera'da araları dargın olan bu iki çiftin arasını yeniden yapar.
Oğlu, Yunan deniz tanrılarından biri olan Peneus'tur.

THETİS

Thetis (eski Yunanca Θέτις), tüm zamanların en iyi savaşçısı olan Aşil'in annesi, Phtya kralı Peleus'un karısıdır. Suyun tanrıçası olarak bilinir. İlyadada da 'gümüş ayaklı' olarak adlandırılır.

Efsaneleri [değiştir]

  • Çok güzel bir tanrıça olan Thetis ile Zeus da Poseidon da birlikte olmak istemişler. Önce aynı zamanda kahin olan Themis adlı Titan'dan gelecek ile ilgili bir yorum istemişler. Themis de Thetis'in doğacak çocuğu babasından çok daha üstün olacak diye bildirmiş. Bunun üzerine onunla evlenmek istemeyen tanrılar, onu hemen bir ölümlü olan kral Peleus ile evlendirmişler. Onların düğününe tüm tanrılar katılmış.
  • Zeus ile Hera'nın şiddetli bir şekilde kavga ettiği bir gün araya Hephaistos girerek annesi Hera'yı korumak istemiş. Buna kızan Zeus'un onu tutup Olympostan aşağı atmış. Hephaistos yuvarlanarak Limni Adası yakınlarına düşmüş. Başka bir mite göre de, Hera, Hephaistos'u tek başına doğurmuş, çirkinliğini görünce onu atmış. İki mitin sonunda da tanrıça Thetis onu bulup bakmış.
  • Thetis'in farklı bir mitine göre de, Ganymedes adlı Truvalı genç erkekle yakınlaşan Zeus'a kızan Athena, Poseidon, Hera ve Apollon Zeus'u bağlayıp onun tahtına Poseidon'u geçirirler. Thetis ise Zeus'u kurtarmak için yüz kollu devlerden birini çağırır ve onu kurtarır.
  • İlyada'da Truva savaşında Yunanlıların tarafını tutmuştur. Oğlunun Truva savaşına gitmekten alıkoymak için önce ona geleceğini söylemiş. Truva savaşına giderse dönemeyeceğini, ama büyük bir ün kazanacağını; burada savaşa gitmezse ailesiyle birlikte mutlu olarak uzun yıllar yaşayacağını ona bildirmiş. Savaşta Aşil, Agamemnon tarafından aşağılanınca, annesine yakarır. Annesi de Zeus'a yalvararak, Aşil savaşa dönene kadar, Truvanın düşmeyeceği sözünü alır. Aşil'in silahlarını ve zırhını taşıyan arkadaşı Patroklos öldürülünce, Aşil'in ünlü silahları ve zırhı Patroklos'u öldüren Hektor tarafından alıkonulur. Bunun üzerine Thetis, topal Hephaistos'tan yeni bir zırh ve silah istemiştir.bu yeni zırhla Aşil Hektoru öldürmüştür.

AETHER

Aether, Yunan mitolojisinde ilk tanrılardandır. Genellikle 'yüksek gokyüzü', uzay ve cennetin tanrısı olarak düşünülmüştür.
Hesiodos'a göre Aether, Erebus'la Nyks'in çocuklarıdır. Hygnius Pref ise onu Kaos'un çocuğu yapmıştır.

OKEANOS

Okeanos, Yunan mitolojisinde, Uranus ile Gaia'nın çocuğu olan Titan'dır. Tüm okyanusların kişileşmiş hali olan Okeanos, genelde kaslı bir adamın uzun sakallı ve boynuzlu yüzüyle simgelenirdi. Okeanos'un alt kısmı bir yılanı andırıyordu.
Okeanos'un kardeşi olan bir başka Titan'la, Tethys'le zaman geçirmesi üçbin deniz nymphelerinin oluşmasına neden oldu. Oceanids olarak da bilinen bu nymphelerin her biri ayrı bir ırmak, çay, göl ya da havuzun hakimleri oldular.
Bazı araştırmacılar Okeanos'un önceleri tüm tuzlu suları temsil ettiğini düşünüyorlar. Bunun nedeni de o zamanlar Akdeniz ve Atlantik Okyanus'un çok fazla bilinmemesiydi. Ancak daha sonra coğrafya geliştikçe, Poseidon nerdeyse tamamı bilinen Akdeniz'i, Okeanos ise daha az bilinen Atlantik Okyanusu temsil etmeye başladı.
Okeanos, Prometheus ve Themis ile birlikte Olimposlularla Titanların arasında geçen savaşa katılmamışlardır. Titan - tanri savaslarina katilmasa bile yüreğinden titanlarin kazanmasını geçirmiştir.

NİKS

Niks (Yunanca Νύξ) Yunan mitolojisindeki ilk tanrılardan gece tanrıçası, gecenin şekil almış halidir.

Hesiodos'ta Niks [değiştir]

Hesiodos'un Theogony'sinde Niks, Kaos'tan doğmuştur. Erkek kardeşi Erebus ile birlikte, Niks'in iki çocugu olmuştur: Aether ve Hemera. Daha sonra, kendi kendisine Momus, Moros, Thanatos, Hypnos, Oneiroi, Hesperides, Keres ve Fates, Nemesis, Apate, Philotes, Geras ve Eris'i doğurdu. Hesiodos Tartarus'tan bahsederken Hamera'nin Tartarus'a Niks'in ondan çiktiği anda girdigini anlatır. Ona gore, Hamera geri geldiğinde de Niks cikmistir.

Homeros'ta Niks [değiştir]

Homeros'un İliyad'ının 14. kitabında, Hypnos'a atfedilen bir alıntı vardır; Hypnos'tan Zeus'un uykuya dalmasını isteyen Hera'ya eski bir iyiliğini hatırlatır. Önceleri, bir kez daha aynı istekte bulunmuştur Hera ve Hypnos bunu yerine getirmiş Zeus'un uykuya dalmasını sağlamıştır, böylece Hera, Herakles'e büyük talihsizlik hazırlayacak fırsatı bulmuştur. Uyandığında durumu fark eden Zeus çok sinirlenir ve Hypnos'u cezalandırmaya yeltenir fakat Hypnos korku içinde annesi Niks'e kaçar. Hypnos sözlerine Zeus'un Niks'in öfkesinden korktuğu için kendisinin peşini bıraktığını ve ancak böylece Zeus'un öfkesinden kurtulabildiğini ekler. Bu tür bir alıntı, Niks'in dönemde baş tanrı olarak tapılan Zeus'un bile korkabileceği düşünülen güçlü bir Niks figürü olduğunu ortaya koyar. Niks'in daha erken dönem mitolosijinin bir figürü olduğu düşünülürse bu mitolojideki süreçleri anlamada yardımcı olur ve uzun süreçlerden sonra bile gerek bireysel gerekse toplumsal anlamda güç ve etkisini yitirmemiş figürler bulunduğunu vurgulamaktadır.

Orfik Şiirde Niks [değiştir]

Orfeus'a atfedilen bazı şiir parçalarında Niks'in çok büyük bir öneme sahip olduğu gözlemlenir. Bu yazınlarda, Kaos'tan ziyade Gece ilk ilke olarak ele alınır. Ayrıca Niks'in bir mağarası vardır, burada kehanet ve nasihatlerde bulunur.

Diğer Yunan Metinleri [değiştir]

Aristofanes'in Kuşlar isimli eserinde de Niks ilk ilke olarak geçer; belki Orfik bir ilhamın nedeniyle. Ayrıca burada Eros'un da annesi olarak geçer. Diğer metinlerde Charon (Erebus ile birlikte) ve Phthonus'un de annesi olarak geçer. Niks'in mağara veya evinin yeri ve hâli ise farklı metinlerde farklı tasvir edilmiştir; Hesiodos'ta okyanus ötesinde, daha sonra Orfizm'deki gibi Parmenides'in felsefi şiirinde evrenin kenarındadır.

Gece Kültleri [değiştir]

Yunanistan'da Niks, nadiren bir kült sahibidir. Pausanias'a göre Megara'daki akropoliste bir kahini vardı. (Paus. 1.40.1) Daha sıkça, Niks diğer kültlerin arkaplanlarında gizlenmiş, bulunmuştur. Bu nedenledir ki, Efes'teki Artemis tapınağında Niks olarak anılan bir heykel bulunmaktaydı. Spartalıların bir Uyku ve Ölüm kültü mevcuttu; bu ikisi ikiz kardeş olarak algılanıyor ve kabul ediliyordu. Şüphesiz Niks de onların anneleri olarak algılanmaktaydı. Niks'e dair bileşenler içeren kült isimleri birçok tanrı için mevcuttu, en belirgin olarak Dionysus'un Niktelios (Paus. 1.40.6) ve Afrodit'in Philopannyx (Orfik Şarkı 55).

Yunanistan Dışında Niks [değiştir]

Niks temasını kullanan Roma'ya ait metinlerde, tanrıça Nox'a çevrilmiş, böyle kullanılmıştır. (Virgil V, 721).

KRONOS

Kronos adının zaman anlamına gelen khronos sözcüğüyle hiçbir ilişkisi yoktur, ama sonraki efsane ve açıklamalara göre bu iki kelime bir tutulmuş ve Kronos adındaki tanrının (veya titanın) zamanı, zamanın akışını, geçişini simgelediği ileri sürülüp, imgelerinde elinde bir tırpanla resmedilmiştir. Oysa efsanelerinde de görüleceği gibi Kronos'a yapılan yorum bir zorlama ürünüdür.
Uranos ve Gaia'nın son oğlu olan Kronos titanlar soyundandır ve babası Uranos'u erkeklikten yoksun etmekle birinci kuşak tanrıların egemenliğine son vermiş, ikinci kuşağı başa geçirmiştir. Bu özelliği ile mitoloji de önemli bir yeri vardır. Beş erkek titan ve altı kız titanın doğuşundan sonra Kronos'un dünyaya gelişini Hesiodos şu şekilde anlatır:
Bunlardan sonra Kronos geldi dünyaya, o art düşünceli tanrı, en belalısı Toprakoğullarının. Ve Kronos diş biledi yıldızlı babasına.[1]
Kronos'tan sonra Toprak Ana (Gaia) Kyklopları ve Hekatonkheir'leri doğurduğu halde, Uranos hepsini çıkar çıkmaz Gaia'nın karnına geri tıkmakta, ve böylece onu inletmektedir. Gaia bir düzen kurar ve o düzeni oğlu Kronos eliyle gerçekleştirir.
Kronos ile ilgili iki efsane de Hesiodos'un Thegonia'sında anlatılmaktadır. Homeros destanlarına adı geçer, Zeus ve Hera'ya soyadı olarak Kronides (Kronos oğlu) denir. Kronos'un Zeus eliyle yeraltına kapatıldığına da değinilir, ama efsane olarak anlatılmaz. Uranos, Kronos, Zeus efsanesinde iki kez görülen babanın oğluna baskı yapıp oğlunun ayaklanması, ve babasını alt ederek egemenliğini elinden alması teması, hele doğan varlıkları yutmak gibi ilkel motiflerde Yunan mythosuna dışarıdan katılmış öğelerdir. Kaynağı güneydoğu Akdeniz çevresinde bulunan bu efsanelerin Yunanlılara Fenikeliler yoluyla geçtiği düşünülmektedir. Homeros'un İonya'sında bunlar bilindiği halde pek tutunmadığı da destanlardan belli olmaktadır. Hesiodos'un etki altında kalarak anlattığı bu masallar Yunan mythos'unda tek örnek olmak bakımından ilgi çekicidir.
Kronos'un, annesi Gaia tarafından eline verildiği çelik tırpanla babası Uranos'un hayalarını kesmesi, tanrı kuşakları arasında yaşanılan çekişmenin ilk aşamasıdır. Uranos'un erkeklik organından akan kanlardan Erinys'ler ve spermasından Aphrodite doğar. Kronos'un Philyra ile birleşmesinden yarı at, yarı insan olan Kherion doğmuştur. Başka efsanelerde de Hephaistos, ya da Aphrodite'nin babası olarak da geçer. Orfik tarikat geleneğinde Kronos Zeus ile barışmış ve Mutlular adalarında yaşar gibi gösterilirler. Bu kaynaklara göre ise Kronos yeryüzünde iyiliği ve bereketi kuran ilk tanrıdır. onun egemen olduğu çap Altın Çağına rastlamaktadır. Hesiodos'un anlattığı Çağlar Efsanesi Kronos ile ilişkili olarak özellikle Roma'da tutunmuş ve Saturnus çağı üstündeki efsaneler, birçok şairi etkilemiştir.

OUREA

Yunan mitolojisinde, Ourea, ilk tanrılardan dağları simgeleyendir. Gaia'nın çocuğu olan Ourea'nın mitolojide sıkça ismi geçmez ancak yine de Hesiod ondan bahsetmiştir.

PONTUS

Yunan mitolojisinde, Pontus, ilk tanrılardan denizleri simgeleyendi. Hesiod'a göre Gaia Pontus'u çiftleşmeden dördüncü olarak yarattı. Gaia'yla birlikte Nereus, Thaumus, Phorcys, Ceto ve Eurybia'nın babası olan Pontus, Thalassa'la da çiftleşerek Telchines'in babası olmuştur.
Helenler arasında bir deniz titanı olan Okeanos, Pontus'tan daha çok deniz tanrısı olarak anılırdı.

Erebus

Eresbos - Erebus , Yunan mitolojisindeki ilk tanrılardan biridir. Kaos'un ürettiği tanrı, karanlığın temsilcisidir. Nyks'in kardeşi olan Erebus, tek başına Aether'i, Nyks'le ise Hemera, Moros, Kharon, Eros ve Keres'in babasıdır.
Sonraki dönemde ortaya çıkan efsanelerde Erebus çoğu zaman Hades'in bir bölümü olarak tasvir edilmiştir. Erebus'u yer altı dünyasında ruhların ölür ölmez geçtikleri bölüm olarak tasvir eder. Yer altı dünyasının diğer kısmını ise titanların da hapsedildiği Tartarus olarak tasvir ederlerdi.

EROS

Yunan mitolojisinde Eros, aşk, seks ve şehvet tanrısıdır. Bazen doğurganlık tanrısı olarak da tapılan Eros, erotik gibi kelimelerin de kökünü oluşturur. Eros, genelde Afrodit'le beraber anılır ve Dionysus gibi bazen Eleutherios yani kurtarıcı olarak görülür. Geleneklere göre, Afrodit kadınların erkeklere olan aşkını temsil ederken Eros esasında erkek için olan aşkın temsilcisiydi.
Hesiod'un genel olarak kabul gören theogonisine göre Eros, Khaos, Gaia ve Tartarus'tan sonra evrene dördüncü gelmiştir. Eros sadece aşkın ya da seksin tanrısı değil, bu inanca göre aynı zamanda sonsuza dek sürecek olan yaratıcı üreme işleminin de sembolüdür.

Tartarus

Tartarus ya da Tartaros, Yunan mitolojisi'nde, hem bir tanrı hem de yeraltında bir yer adıdır. Ünlü şair Hesiodos'a göre ağır bir demirin cennetten dünyaya düşmesi dokuz gün almaktadır. Şaire göre, bir dokuz gün daha sonra Hades'in bile altında yer alan Tartaros'a ulaşılır. Ilyada'da Tartaros'la Hades'in arasındaki uzaklığın dünyayla cennet arasındaki uzaklıkla aynı olduğu söylenmiştir. Üç kat geceyle kaplı bir bronz duvarın içinde durmakta olan Tartaros, evrende oluşan ilk varlıklardandır.
Yunan mitolojisine göre cehennemdir.Katiller, günahkarlar,tanrılara karşı çıkmış olanlar ve bunun gibileri Tartaros'a mahkûm edilir.Tartaros'a hükmeden kişi Hades'tir bu diyar ölülerin mekanı olmasına rağmen yeryüzünden girilebilir lakin burayı korkunç 3 başlı köpek Cerberus korur.Bu konuyla ilgili Orpheus hikâyesi vardır:Orpheus, gelmiş geçmiş en büyük lir sanatkarıdır. Karısı Eurydike'yi herşeyden çok sever, lirinden bile. Ancak gün gelir, Eurydike ölür. Orpheus bu acıya dayanamaz ve karısını kurtarmaya karar verir. Ancak bu iş onun için zor olacaktır, karşısında hem ölülerin efendisi Hades, hem onun eşi Persephone, hem de bekçi Cerberus vardır. Ama öyle sever ki Eurydike'yi onu kurtarmak için her şeyi göze almıştır. Yeraltı dünyasının geçidini bulur, aşağı iner. Hades'in ve Persephone'nin karşısına çıkar. Konuşarak onları ikna edemeyeceğini bildiğinden tanrılara lir çalmaya başlar. Hades ve eşi o kadar etkilenir ki çaldığı lirden ona izin verirler. Öyle bir şarkıdır ki bu Cerberus'u sakinleştirmiştir. Hades, Orpheus ile bir anlaşma yapar. Karısının gitmesine izin verecektir ama bir şartla: Orpheus ölüler ülkesi'nden çıkmadan ona bakmayacaktır yoksa Eurydike'nin ruhu sonsuza kadar kaybolacaktır. Orpheus kabul eder ve yola çıkar eşiyle. Ona bakmaması gerektiğinden Orpheus önden gider, lir çalarak. Çıkışa çok yaklaştığında kimine göre emin olmak için, kimine göre karısının çığlığını duyduğu için, kimine göre de sadece bir ses duyduğu için dönüp geriye bakar ve eşiyle göz göze gelir. Eurydike'nin ruhu sonsuzluğa karışırken eşini bir daha kaybeden Orpheus iyice kahrolur. Yaşayanların Dünyası'na döndüğünde kahrından fazla dayanamaz ve o da hayatını kaybeder. Eşi ile buluşup buluşmadıklarına gelince, bazıları onların buluşup sonsuza dek mutlu olduklarını söyler, bazıları da Orpheus'un lir çalarak eşini her yerde aradığını rivayet eder...

GAİA

Gaia veya Gaea[1], Yunan mitolojisinde yeryüzünü simgeleyen, arzın tecessümü (cisimleşmiş hâli) olan tanrıçadır. Bir ana tanrıça, doğa ana olan ve diğer tanrıların kendisinden türediği Gaia'ya özellikle ilk zamanlarda tüm Yunanistan'da tapınılsa da, zaman içinde tanrıçanın konumu değişmiş, ona olan ilgi azalmıştır[1]. Gaia'nın Roma mitolojisindeki dengi Terra'dır.
Hesiodos'a göre Gaia her şeyin yaratıcısı, her şeyin kendisinden meydana geldiği "toprak ana"dır; tüm tanrıların ve titanların annesidir[1]. Khaos'tan sonra ortaya çıkan Gaia ilk önce gökyüzü Uranos'u daha sonra Pontos'u kendisinden çıkarır bir başka tabirle doğurur. Daha sonra Uranos'dan Titanları doğurdu. Ancak Uranos kendi çocukları olan titanları doğar doğmaz Gaia'nın bağrına gömmekteydi(Ayrıca oğulları olan Hekatonkheir ve Kyklopları Tartarus'a göndermişti fakat tanrılar onları kurtardı). Artık bu ağırlığı taşıyamayan Gaia, Uranos'tan olan oğlu Kronos'un yardımıyla Uranos'u yendi ve çocuklarını özgürlüğüne kavuşturdu.Daha sonra Kronos da kendi oğlu Zeus tarafından tartaros'a atılarak aynı kaderi paylaşacaktı.

KHAOS

Khaos (Xάος), Yunan mitolojisinde (boş uzam, boşluk, uçurum, kaos) bir çeşit ilkel tanrısal varlık olarak gösterilen Khaos, Düzen'den ya da öteki adıyla Evren'den (Kosmos) önce gelmiştir. Platon'un Timaios diyaloğunda ele aldığı şekliyle, Khaos'u bir Kosmos haline dönüştüren Demiourgos, var olan şeyleri düzene koymuş, onlara biçim vermiş, ama onları yaratmamıştır.
İlk önce Khaos'tan Toprak Ana-Gaia ve gökyüzü-Uranos oluştu. Gaia ve Uranos'un birleşmesinden Brontes, Steropes ve Arges ('gökgürültüsü', 'parıltı' ve 'şimşek') isimli üç Kyklop doğdu. Kykloplar alınlarının ortasında taşıdıkları tek gözleri ile yer altı alevini gökyüzü ateşine dönüştürüyorlardı. İkinci olarak Gaia ve Uranos elli başlı yüz kollu Kottos, Briareus ve Gyes ('öfke', 'güç', 'dehşet') adlı Hekatonkheirleri yarattılar. Ve nihayet Titanlar (6 tanrı ve 6 tanrıçadan oluşan) oluşturuldu. Titanlar: Kronos, Iapetos, Okeanos, Hyperion, Krios, Koios. Titanisler: Rhea, Themis, Tethys, Theia, Mnemosyne, Phoebe.

ON İKİ OLİMPOSLU

Yunan mitolojisinde olimposlu Tanrıların evi.
Yunanistan'ın en yüksek dağı olan Olimpos dağı, Yunan mitolojisinde tanrıların oturduğu dağ olarak yorumlanır. Tanrıların kralı Zeus'un meskeni olan Olimpos, Zeus dışında, Yunan mitolojisinin 12 büyük tanrısının evidir. Bu 12 büyük tanrıya, diğer ufak tanrılardan ayırmak için, "Olimpiyan" (Olympian) veya "Olimposlu tanrılar" da denir.
Olimpos'ta sürekli olarak yaşayan ve her kaynakta Olimpiyan olarak geçen 12 tanrı vardır bunlar:
  1. Zeus
  2. Hera
  3. Poseidon
  4. Hermes
  5. Artemis
  6. Hephaistos
  7. Afrodit
  8. Apollon
  9. Athena
  10. Ares
  11. Demeter
  12. Dionysos
  • Hestia Olimpos'taki yerini Dionysos'a bırakarak insanlar arasında yaşamaya başlamıştır. Yer altı ve ahiretin tanrısı olan Hades ise, çoğu zaman Olimpiyan sayılmasına karşın genelde yer altında yaşadığı için sürekli Olimpos'ta yaşamaz. Demeter'in kızı olan Persephone da 6 ay yer altı dünyasında kocası Hades ile yaşar, 6 ay ise Olimpos'ta diğer tanrılar ve Demeter'le yaşar.

Olimposlu Tanrıların Genel Özellikleri [değiştir]

Olimpiyan olarak adladırılabilen bu 14 tanrıyı görevleriyle beraber sıralarsak:
  • Zeus; tanrıların kralı, en büyük tanrı, Olimpos'un ve tanrılar da dahil olmak üzere her şeyin yöneticisi. Aynı zamanda gök tanrısı.
  • Poseidon; Denizlerin ve atların tanrısı. Zeus'tan sonra gelen 2 büyük tanrıdan biri ve Zeus'un erkek kardeşi (diğeri Hades).
  • Hades; Yer altının tanrısı, ölülerin yöneticisi, Zeus'tan sonraki en büyük 2 tanrıdan biri ve Zeus'un erkek kardeşi (diğeri Poseidon).
  • Athena; Zekâ,Bilgelik, sanat, eğitim ve savaş stratejisi tanrıçası
  • Ares; Savaş ve kahramanların tanrısı.
  • Hephaistos; Ateşin ve demirciliğin tanrısı. Tanrıların demircisidir.
  • Apollon; Müzik,kehanet,sağlık,okçuluk,güneş,ateş ve şifa tanrısı.
  • Artemis; Avcılığın ve hayvanların tanrıçası. Kadınların koruyucusu. Ay ve okçuluk tanrıçası olarakda bilinir.
  • Hermes; Hırsızların ve yolcuların tanrısı. Tanrıların ulağı.
  • Afrodit; Aşkın, cinselliğin,ilhamın ve fiziki güzelliğin tanrıçası.
  • Demeter; Doğanın, tarımın ve bereketin tanrıçası.
  • Dionysos; Sarhoşluğun, deliliğin, şarabın ve bereketin tanrısı.
  • Rodas;Hayvanlar ve doğa tanrısıdır hayvanlar ve ağaçlarla konuşabilir.(İsmi pek çok yerde geçmez, son tanrılardan biridir.)
  • Theola;Ruhlar,zeka ve sanat tanrısı.(İsmi pek çok yerde geçmez, son tanrılardan biridir.)

POSEİDON

Demeter, Yunan mitolojisinde mevsimlerin ve anne sevgisinin tanrıçası. Homesros'un destanlarında, "güzel saçlı kraliçe" ya da "güzel örgülü Demeter" diye geçer. İnsanlara toprağı ekip biçmesini öğreten bu tanrıçadır. Ekinleri, özellikle de buğdayı simgeler.
Hesiodos’a göre Kronos’la Rheia’nın kızı, ikinci tanrı kuşağındandır. Tanrılar tanrısı Zeus'un dördüncü evliliğini onunla yaptığı söylenir. Bu evlilikten de Demeter'in en bilinen çocuğu, yeryüzü ecesi Persephone doğmuştur.
Demeter, heykellerinde baygın bakışlı, sarı saçları omzuna dökülen, güzel bir kadın olarak gösterilirdi. Sağ elinde bir buğday başağı, sol elinde de yanan bir meşale tutardı. Roma mitolojisinde ona Ceres denilirdi.

Persephone [değiştir]

Bir gün Persephone arkadaşları ile tarlada çiçek toplarken çayır birden ikiye yarilir ve yeraltı tanrısı Hades, yeryüzüne çıkar. Aşık olduğu Persephone'u yeraltına kaçırır. İnanışa göre ölüler ülkesinde bir şey yiyen bir daha oradan çıkamaz, Persephone'de hevesine yenik düşer ve bir nar tanesi yer. Demeter kızını aramak için yollara düşer ancak onu hiç biryerde bulamaz. Üzüntüsü öyle büyük olur ki hayata küser. Sonunda her şeyi gö­ren ve bilen güneş tanrısı Helios ona kızının yer altına kaçırıldığını söyler. Bunun üzerine Deme­ter Olympos’tan kaçar, yüreği sızlayarak ıs­sız bir yere çekilir. Onun küsmesiyle topra­ğın bereketi kalmaz, insanlar kıtlık tehlike­sine uğrarlar. Zeus onu barıştırma­ya çalışır, ancak Tanrıça Demeter yalvarmalara kulak vermez. Bütün yalvarmalarının boşa gittiğini gören Zeus, en sonunda Persephone’nin yılın üç­te ikisini yani çiçek açma ve meyve zamanı­nı, anası Demeter’in, geri kalan üçte birini, yani kışı da kocası Hades’in yanında geçir­mesini kararlaştırır. Böylelikle toprağa ye­niden bereket gelir. Persephone her yeryüzüne çıktığında, Demeter, yeryüzüne baharı getirir.

Poseidon [değiştir]

Efsaneye göre, Demeter'in bakireliyle övünmesine kızan Hera, Poseidon'nun aklına Demeter ile birlikte olma fikrini sokar. Demeter yanına gelen tanrı görünce bir kısrağa dönüşüp kaçmaya çalışır, ama Poseidonda bir aygıra dönüşüp onu yakalar ve birlikte olurlar. Bu birleşmeden at Arion (yada Areion) doğar.

Tarım ve Tarımsal Bolluğun Tanrıçası
Özellikleri
Alanı Tarım, özellikle ekinler
Mekanı Olimpos
Semboller buğday demeti, bereket boynuzu ve meşale
Görünüşü elinde başaklarla, sarı saçlı olgun kadın
Kişisel bilgileri
Ebeveynler Kronos ve Rhea
Kardeşler Poseidon, Hades, Zeus, Hestia ve Hera
Çocuklar Persephone

DİONYSOS

Dionysus veya Dionysos (Yunanca: Διώνυσος veya Διόνυσος; hem Roma ve Yunan mitolojisinde Bacchus olarak da bilinir) Bazı mitolojik eserlerde ve ozellikle tragedyalarda Bromios, Euhios, Dithyrambos, İakkhos, İobakkhos olarak da adlandırılır. Çal'lı şarap tanrısı. Şarabın sadece sarhoş ediciliğini değil, sosyal ve faydalı etkilerini de temsil eder. Medeniyetin destekçisi ve barış aşığıdır.
On iki Olympos tanrısından biri olan Dionysos, Zeus ile Semele’nin oğludur. Doğuş efsanesi şöyle anlatılır: Zeus Semele’ye aşık olur, ama karısı Hera onu kıskanır. Hera yaşlı bir kadın kılığına girer ve Semele’ye Zeus’un ona güçlerini göstermesini söylemesini söyler. Zeus gücünü gösterirken Semele yanar ve karnındaki yedi aylık bebeğini düşürür. Zeus bebeği kurtarır ve baldırında saklar. Daha sonra Tanrı Dionysos Zeus’un baldırından doğar
Çal yöresinde yaşamıştır. Helen pantheonuna aykırı dusen bir tanrıdır. Bütün efsaneleri bir tek motif üstüne kuruludur: tepki ve direnç.
Sembolü olan asma ağacı gibi ölüp yeniden doğar, haz ve acı arasında iki uçta gider gelir. Bu yüzden psikiyatride manik depresif duygu durumunu temsil eder.
Genel olarak Zeus ile Semele'nin oğlu olarak geçse de, bazı kaynaklarda Zeus ile Persephone'nin oğlu olarak gösterilir.
Dionysos kültünün, hıristiyanlık dinini de doğrudan etkilediği iddia edilmektedir.
Dionysos bağ bozumu tanrısı olarak da bilinir. Onun adına düzenlenen bağ bozumu şenliklerinde tiyatronun temeli atılmıştır. Bu şenliklerde bir koro bulunmaktaydı; daha sonraları koronun önüne bir oyuncu, daha sonra ikinci bir oyuncu geçmiş, böylece tiyatronun temelleri atılmıştır.

ARES

Yunan mitolojisinde Ares Savaş Tanrısı'dır.
Yunan mitolojisindeki benzer isimli çok sayıdaki öykülerden biri Ares'in oğluna ilişkindir. Olympos'taki rezaletin ardından Ares Trakya'da da boş durmaz ve barbar TrakyalılarAmazonlar'a karşı kışkırtır. Çıkan savaştan zevk alarak önüne geleni öldürürken kendisi adına kafataslarından bir piramit inşa eden oğlu Kyknos'un ölüm haberi gelir. Kyknos, piramiti tamamlamak üzeredir. Zirvede tek bir kafatası için boş yer kalmıştır. Teselya kralının kafasıyla zirveyi tamamlamayı düşünürken, Herkül'ün oradan geçtiğini görür. Çıkıp Herkül'e meydan okur ve Herkül onu öldürür. Bu haberi alır almaz savaş arabasına atlayan Ares, kendisini kafatasından tapınakla onurlandıran oğlunun intikamı için Herkül'ün üzerine saldırır.
Yunan tanrıları içinde belki de en fazla utanç verici duruma düşen tanrıdır. Kimsenin sevmediği bu tanrı sık sık zor durumlara düşürülür. Bunların başında tunçtan bir küpe 13 ay boyunca hapsedilmesi gelmektedir. Günlerden bir gün Olympos tanrıları ziyafetteyken müthiş gürültülerle ayağa fırlarlar. Bir türlü Olympos tanrıları arasına kabul edilmeyen, bir ölümlüden doğan dev cüsseli Poseidon'un oğulları Othos ve Ephialtes tanrılara savaş açmışlar, gökyüzünü fırlattıkları dev kayalarla bombalamaya başlamışlardır. Üstelik, cüretkar yarıtanrı bu iki dev, sadece Olympos'a kabul edilmeye diğer tanrıları zorlamakla kalmayıp, en güzel tanrıçaları Athena ve Hera'yı da isterler. Hera ki Zeus'un karısıdır ! Zeus çok sinirlenerek bu işi halletmesi için Ares'i görevlendirir. Athena'nın alayları arasında savaş arabasına binen Ares, hışımla iki devin üstüne saldırır. Ancak, bir an tedbiri elden bırakır ve kalkanını indirir. Bu sırada devlerden birinin fırlattığı kaya Ares'i bayıltır. İki dev Ares'i tunçtan bir küpün içine kapatırlar. Ares'i diğer tanrılar hiç sevmeseler de iki güçlü tanrıçaya göz koyacak kadar yoldan çıkmış bu iki devin kazanmasını da istemezler. Tanrıların habercisi Hermes uzun aramalardan sonra 13 ay sonra ölmek üzereyken Ares'i bulur. Ares tekrar güneş ışığını gördüğünde Othos ve Ephialtes'in cezası çoktan verilmiştir. Ölüler diyarında yılanlar tarafından bir sütuna bağlanmışlardır. Yılanlar her defasında dayanılmaz acılar veren zehirlerini boşalttıkları ısırıklarla iki devi rahat bırakmazlar, omuzlarına tüneyen baykuşlar ise devamlı öterek beyinlerini tırmalarlar.
Ares'in Truva savaşına karışması da Olympos'un tanrılarının hiç sevmediği bir sonuç doğurmuştur, özellikle de Hera'nın. Ares, Truvanın yanında savaşa katılıp Yunanlıları öldürmeye başladığında eski bir defter yeniden açılır. Truva kralının çapkın oğlu Paris, üç güzeller yarışmasında Hera'yı değil Afrodit'i güzel seçmiştir. Truva savaşının nedenlerinden biri de zaten budur. Hera, doğrudan savaşa müdahil olmadan önce Zeus'un iznini ister. Zeus, karısının karışmasına izin vermez ama aynı yarışmanın diğer mağduru Athena'nın karışmasına izin verir. Athena'da Ares'ten en az Hera[ kadar nefret etmektedir. Savaşçılığıyla ünlü kahraman Diomodes'e destek vererek Ares'in üzerine saldırmasını sağlar. Ares, görmediği Athena'nın varlığnı anlamadığı bir şekilde elinden mızrağı düştüğünde farkeder. Bu fırsatı değerlendiren Diomodes Ares'i yaralamayı başarır ve Ares Truva savaş meydanından çekilmek zorunda kalır.
Tanrılar tanrısı Zeus'un pek de sevmediği tanrı Ares bir destanda şöyle geçmiştir:
Bulutları devşiren Zeus yan yan baktı, dedi ki; Böyle ağlayıp durma dizimin dibinde dönek. Olympos'ta oturan tanrılar arasında benim en tiksindiğim tanrısın sen !
Ares 4 büyük yardımcılarıyla Phobos(korku), Deimos(dehşet), Eris ve Enyo ile tüm dünyaya dehşet verir.(Trakya'da katliamlar yapar. 3 nehir insan kanı akıtır.) Sonunda Olympos tanrıları Ares'e karşı savaş açarlar fakat ne yazık ki çıkan savaşta Olympos düşer. Phobos öyle bir korku salmıştı ki Zeus'un tamamen Olymposdan düşmesini sağlıyordu. Fakat Ares sadece Olympos'a katılmak isteyip Zeus'u eski yerine geçirir. Böylece 5 tanrı, Ares ve yardımcıları, Olympos'un en büyükleri oldular. Zeus yine de Ares'i sevmesede Ares'in bağlılık yemini sürekli devam ettirecekti.
Yunan mitolojisinin en büyüklerindendir. Dünyanın yönetimini tamamen elinde tutmuş, insanlara her türlü korkuyu ve acıyı tattırmıştır. Amacına ulaşan Ares Olympos'a girdikten sonra Zeus'la son anlaşmasını yaparak artık hiç bir tanrının dünyaya karışmaması zorunluluğu koyar. Eğer Zeus bu şartı kabul etmesse Olympos düşecektir ve Ares dünyanın hakimi olacaktır. Fakat Zeus Ares'in şartını kabul eder ve dünyaya giden kapıların hepsini kapatır.
Ares asıl ilgiyi İtalyanlarda, Mars adı altında Roma'da görür. Roma'nın kurucusu Romulus'un efsanevi babası olan Mars (Ares) Romalılar tarafından ataları olarak benimsenmiştir.

HEPHAİSTOS

Hephaistos, Yunan mitolojisinde Zeus ile Hera'nın oğlu, Afrodit ve Kharis'in eşi. Tanrılar ve kahramanlar için demircilik zanaatıyla uğraşarak silahlar ve zırhlar üreten ateşler tanrısı.
Hephaistos, zanaatkarlar tarafından Athena ile birlikte mesleklerin piri ve koruyucusu olarak kabul edilen bir ateş tanrısıdır. Tarımı, uygarlığı ve şehir hayatını korur. Anadolu kökenli tanrılardan biri olan Hephaistos, özellikle sönmüş bir yanardağ olarak saygı görmüş, sonraları yanardağların içinde çalıştığına inanılmaya başlamıştır.
Zeus'la Hera'nın oğlu olarak bilinmesine rağmen, Zeus'un annesi Rheia, hamileyken kendisinden daha güçlü bir çocuk doğurmasından korkup onu yutması ve bunun sonucunda da Athena'yı başından doğurmasına karşılık Hera'nın da Hephaistos'u tek başına doğurduğu da söylenmektedir.
Hephaistos, tanrıların en çirkinidir. İki ayağı da topaldır. Homeros'un İlyada'sında bunun sebebi iki şekilde açıklanır. Birinciye göre babası Zeus, Hera ile kavga ederken Hephaistos annesinin tarafını tutmuş, buna kızan Zeus oğlunu Lemnos (Limni) adasına fırlatmış ve Hephaistos bu yüzden sakat kalmıştır. İkinci efsaneye göre Hephaistos sakat doğmuş, bu durumdan utanan annesi onu Olympos'tan aşağı fırlatmış ve Hephaistos'u nereidler ve Thetis büyütmüştür. Hephaistos'la Hera hiçbir zaman birbirlerini sevmemişlerdir. Yunan mitolojisinde ise Hera, Hephaistos'u kendi başına oluşturmuş ve doğurmuştur. Fakat bebeği ayaklarını topal kendisinin çirkin olduğunu görünce ve bütün Tanrılar onla alay edince, Hephaistos'u Olimpos Dağı'ndan atmıştır.
Tanrıların arasında en çirkin olan olmasına rağmen, hem onlar hem de insanlar arasında en sevilen tanrıdır. Olimpos'taki görkemli saraylar onun elinden çıkmıştır. Tanrılar ve kahramanlar için en güzel silahları yapmıştır. Zeus'un emriyle insanları cezalandırmak için gönderilen ilk kadın Pandora onun eseridir. Hephaistos, İlyada'da Kharis (zerafet, neşe ve sevinci temsil eden tanrıçalardan biri) ile evlidir.
Hephaistos hakkında anlatılan bir mitte de Hephaistos'un Olimpos'a çıkma hikâyesi şöyle anlatılır; Hephaistos annesi için bir taht yaptırmıştı. O aralar Hera Hephaistos'un hayatta olduğunu bilmiyordu. Hephaistos ona bu tahtı verirken saygılarını sunarak üzerine "sevgili annem hera'ya-oğlu Hephaistos'tan" diye yazdı ve annesine kendisini tanıttı. Hera o gün bu tahtta yedi içti ve gülüştü. Kalkmaya çalışırken demirlerin elini ve ayağını kıskıvrak tuttuğunu gördü. Giden tanrılara seslendi. Bazı tanrılar onu duydu ve yanına geldi ve olanları görünce Zeus'a haber verdiler. Sonra şarap tanrısı Hephaistos'un yanına gitti ve onu sarhoş edip geri getirdi. Zeus ona Hera'yı kurtarmasını emretti. Hephaistos annesini affetti. Sabah uyandığı zaman kendini Olimpos'ta buldu. Artık o da Olimpos'taki bir tanrıydı. Zeus onun isteğini kabul etmişti. Daha sonra Afrodit'le evlendi. Bu Hephaistos'un ikinci isteğiydi. Böylece tanrılar yine eski huzuruna kavuştular.

AFRODİT

Afrodit veya Aphrodite (Yunanca Ἀφροδίτη) Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. Roma mitolojisindeki ismi Venüs'tür.
Afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. Homeros tanrıçanın Zeus ile Okenos kızı Dione'den doğduğunu söylerken, Hesiodos Theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. Zeus, kral babası Kronos devirirken, bir orakla babasının cinsel organı keser. Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar
Aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. Tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. Sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu Eros ile görünmektedir. Ancak Eros Hesiodos’a göre oğlu değildir ve Afrodit'in alayına daha sonra katılmıştır. Bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zerafeti ve bereketi simgeleyen Kharitler, Horalar ve Hymenaios yer almaktadır.
Afrodit ölümlü ve tanrı bir çok kişiyle birlikte olduysada, sadece tanrı Hephaistos ile evlenmiştir. İstemeyerek yaptığı bu evlilik boyunca tanrıça kocasını Ares ile aldatır. Diğer önemli tanrı sevgilisi ise Hermes'tir. Bu beraberliğinde Hermaphroditos doğar. Bunun yanı sıra Adonis ve Ankhises ile ilişkileri vardır. Anknises'ten olan çocuğu Aeneas ve diğer tanrı çocuğu Eros en ünlü çocuklarıdır.

Troya [değiştir]

  • Kaz Dağı'ndaki üç güzeller efsanesinde Paris tarafından seçilen tanrıçadır. Paris'e Troya Savaşında yardım eder.
  • Tanrı Ares'in Troyalılar yanında çarpışmasını sağlar. Kendide çarpışmalar sırasında yaralanan kadar Troyalılara yardım eder.
  • Ankhsises ile birlikteliğinden Aeneas doğmuştur. Tanrıça Aeneas'ı Troya Savaşında ve İtalya'ya olan yolcuğu boyunca korur.

Diğerleri [değiştir]

  • Kendine ibadet etmeyen Limnili insanları cezalandırmak için kocalarını eşlerinden iğrendirir. Eşleride adadaki tüm erkekleri öldürür.
  • Tanrıça Eos'a sürekli aşık olma cezası verir.
  • Oğlu Eros'un sevgilisi Psykhe'yi oğlundan uzaklaştırmaya çalışır.
Tanrıçanın en eski tapınma merkezleri Çuha Adası (Kythira veya Kythera) ve Kıbrıs adasında bulunmaktadır. Hesiodos'un şu dizeleri buna kaynaktır;
"Dalgalı denize atar atmaz onları Gittiler engine doğru uzun zaman.
Ak köpükler çıkıyordu tanrısal uzuvdan:
Bir kız türeyiverdi, bu ak köpükten.
Önce kutsal Kythera'ya uğradı bu kız,
Oradan da denizle çevrili Kıbrıs'a gitti
Orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
Yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu
Narin ayaklarının bastığı yerden.
Aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar,
Bir köpükten doğmuş olduğu için"

Tanrıçanın en eski kült merkezlerinin yunan ana karasında bulunmayışı ve tanrıçanın, ilk Zeus kuşağından sonra ortaya çıkan bir tanrıça olması, bu inancın aslen yunan olup olmadığı ile ilgili kuşkular ortaya çıkarmaktadır. Kimi görüşler Afrodit kültünün, Yakındoğu tanrıçaları İştar ve İnanna kültlerinin Fenikeliler aracılıyla Yunan uygarlığına taşınmasıyla doğdunu savunur.

Aşkın ve Güzelliğin Tanrıçası
Özellikleri
Alanı Aşk ve Güzellik
Mekanı Olimpos ve Kıbrıs
Semboller Güvercin, Kuğu, Deniz kabuğu, Mersin bitkisi, gül
Görünüşü Genç kadın
Kişisel bilgileri
Ebeveynler Zeus ve Dione
Çocuklar Eros, Aeneas, Hermaphroditos

ATHENA

Athena, Yunan mitolojisinde akıl, sanat, strateji, barış tanrıçasıdır. Roma mitolojisinde Minerva diye anılır. Babası Tanrıların başı Zeus, annesi ise Zeus'un ilk karısı olan Hikmet Tanrıçası Metis' tir. Sembolleri, kalkan, mızrak, zeytin dalı ve baykuştur. Mızrak savaşı, zeytin dalı barışı, baykuş da bilgeliği temsil eder. Athena, Atina kentinin baş tanrıçası ve koruyucusudur, kent ismini de ondan almıştır. Athena ve sembolize ettiği karekterler birçok kültürde benzer formlarda bulunur. Athena ayrıca Troya savaşında Akhaların yardımına koşup tahta atın yapılmasına yardım etmiştir. Athena özel bir kalkan taşır. Bu kalkan Aegis olarak isimlendirilmiştir. Kalkanın üzerinde, değişik süslemelerle birlikte Medusa'nın başının resmi bulunur. Bu kalkanın önünde en güçlü ordular bile bozguna uğrar.
Temel özellikleri kentle ilgili olan Athena birçok bakımdan Kır Tanrıçası Artemis'in karşıtıdır. Athena'nın Yunan uygarlığı öncesinden gelen bir tanrıça olduğu ve daha sonra Yunanlılarca benimsendiği sanılır. Ama Yunan ekonomisi, Minos uygarlığından farklı olarak önemli ölçüde askerî temele dayandığı için, Athena başlangıçtaki evcil işlevlerini korumakla birlikte giderek bir Savaş Tanrıçası'na dönüşmüştür. Savaşın, kaba güç yönünü simgeleyen Ares yerine strateji ve zeka yönünü temsil eden Athena, bu açıdan Ares'ten ayrılır.
Tanrıça Athena Herkül, Perseus, Odysseus gibi bir çok kahramana yardım etmiştir.
Tanrıça Metis hamile kalınca, Zeus doğacak çocuk erkek olurda kendisini devirir diye, tanrıçayı hamile iken tutar. Zeus'un kafasında bir yumru şeklinde büyüyen Athena oradan kalkanlı ve zırhlı bir şekilde çıkar. Zeka tanrıçası olan Athena, bu özelliğini annesi bilgelik, hikmet tanrıçası Metis'den almıştır.
Tanrıça bakire kalıp hiç çocuğu olmasada, çocuğu yerine koyduğu Erikhthonios ile ilgili hikaye şöyledir: Tanrı Hephaistos, bir gün Athena'ya karşı olan hislerine yenik düşer ve tanrıça Athena'yı kovalamaya başlar. Koşarken boşalan Hephaistos'un menileri tanrıçanın bacağına gelir. Tanrıça bunları silip toprağa atar ve bu ilişkiden yılan bacaklı Erikhthonios doğar. Athena'da onun yetiştirilmesine yardım eder.

Atina Şehrinin Kuruluşu [değiştir]

Atina şehri yeni kurulmaktadır ve şehrin tanrısı kim olacağı söz konusu olur. Bütün Olimpos tanrıları bir araya gelirler. Çeşitli yarışmalar sonucunda iki tanrı kalır. Bu iki tanrı Poseidon ile Athenadır. Jüri tanrılar bu şehre en büyük hediyeyi verecek olanı şehrin tanrısı seçeceklerini belirtirler. İlk olarak kendinden emin Poseidon öne çıkar. Üç başlı mızrağını yere vurur ve yer yarılarak bir at ortaya çıkar. Poseidon atı herkese göstererek "Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır." der. Bütün tanrılar büyülenmiştir bu hayvan karşısında. Athena ise küçük bir gülücük atar ve ünlü mızrağını yere saplar. Mızrağın saplandığı yerden bir filiz çıkar ve büyür büyür çok güzel bir zeytin ağacı olur. "Bu da zeytin ağacıdır. Meyvesi olan zeytinin saymakla bitmeyen özellikleri vardır. Zeytini insanlar yiyebilirler, yemeklerine katabilirler. Yağını yapıp, yakarlar, geceleri aydınlatırlar. Yemeklere dökerler, çok güzel lezzetler elde ederler. Aynı zamanda bozulmaz, ve bozulmasını istemedikleri yiyecekleri saklarlar. Ve böyle faydaları daha da sayılabilir." der zeki tanrıça. Bütün tanrılar bakakalmıştır bu ağaca. Hepsi tebrik eder Athena'yı, artık şehir ona aittir. Şehrin ismine de Atina denecektir bundan sonra. Poseidon ise, belki de bir tanrıçaya yenilmekten, tüm siniriyle üç başlı mızrağını dağa fırlatır. Dağa saplanır mızrak, hala mızrağın izinin orda olduğu söylenir. Ayrıca Athena'nın o meşhur ağacının da Atina'daki akropoliste portikonun yanında duran zeytin ağacı olduğuna inanılır.

Athena Parthenos: Bakire Athena [değiştir]

Athena'nın hiç yoldaşı, sevdiği olmamıştır. İşte bu yüzden Athena Parthenos yani "Bakire Athena" olarak da anılır. Atina'daki ünlü Parthenon Tapınağı da ismini buradan alır. Bu Athena'nın sadece bakireliği ile ilgili bir gözlem değildir, fakat O'nun cinsel mütevaziliğin ve tanrısal gizemin daimi koruyucusu olduğu rolünün bir doğrulamasıdır. Üstlendiği bu rol Athena hakkında birçok hikâyenin de doğmasına yol açmıştır. Marinus'un anlattığına göre Hristiyanlar Parthenon'dan Athena'nın heykelini kaldırır. Ardından Proclus'a ki kendisi fanatik derecede Athena'ya düşkündür; rüyasında bir Atinalı kadının O'nunla yaşamak istediğini söylediğini bize anlatmıştır.
Yalnızca bir kere bir tanrıyla birlikte olduğu ve bu birleşmeden yarı tanrı iki (ikiz) kızının olduğu söylenmektedir. Ancak ne kızlarının ne de daha sonradan evlendiği tanrının kim olduğu bilinmemektedir.
Özellikleri
Alanı Zeka, Strateji, Zeytin, Sanat
Mekanı Olimpos
Semboller Zeytin, Baykuş, Yılan, Miğfer, Mızrak ve Aegis
Görünüşü Başında miğferle betimlenen genç kadın
Kişisel bilgileri
Ebeveynler Zeus ve Metis

APOLLON

Apollon (Latince:Apollo), mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısıdır. Ayrıca kehanet yapan, bilici tanrıdır.Aynı zamanda kahinlik yeteneğini diğer insanlarada transfer edebilir (Kassandra). Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Ayrıca adı değişmeden, Roma mitolojisine geçen tek tanrıdır.
Altın bir lir çalar ( Bu lir düşüncesi Hermes'in tanrısal gücüyle ikiye ayırdığı inek bağırsağını ,kaplumbağa kabuğuna bağlamasıdır. ) ve Müzler korosunun başıdır. Gümüş yayıyla oku en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; hekimliğin tanrısıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus, atmaca, kuğu ve kargadır. Lakapları "okçu", "Likya'lı" ve Latince'de yırtıcı kuşlara ilişkin olarak kullanılan, "yırtıcı" anlamına gelen "Vulturus"dur. Olymposluları altın liriyle eğlendiren, çok uzaklara ok atabilen, hastaları iyileştiren, iyileştirme sanatını hastalara ilk öğreten gümüş yayın efendisi okçu Tanrı olarak Yunan şiirlerine geçmiştir. Aynı güneş ışınları gibi Apollon'un okları da hem hasta edici hem de iyileştiricidir. Her ne kadar ışıkla özdeşmeşmiş ise de, ilk ortaya çıktığında Apollon, güneş tanrısı değildir. Asıl yunan güneş tanrısı Helios'dur. Apollon ve Artemis'in, güneş-ay ile özdeşleşmesi daha sonradan gerçekleşmiş, özellikle Romalılar döneminde bu anlayış kuvvetlenmiştir.
Orfe öğretisinde sezgi, ilham ve vicdanın sembolü olan Apollon'dan Yunan mitolojisinde sık sık “Lykya’lı olarak söz edilir. (Likyalı sıfatının kökeni Luvi dilinde ışık anlamına gelen, kurt anlamındaki “lyk” sözcüğüdür ki, sözcük Latincede lux biçimine dönüşmüştür. Apollon adının aslı, bir iddiaya göre, Etrüsk dilinde bir ilahı belirtmek üzere kullanılan Aplu, Apulu, ya da Aplum adıdır. mitolojisinde Apollon'un yaptığı sayısız işlerden bazıları şunlardır:
  • Kutsal ağacının defne olmasının nedeni, nehir perisinin kızı Daphne'dir. Apollon Daphne adlı nympheye hayrandır. Fakat Daphne, bakire kalmaya yemin etmiştir. Peşine düşen Apollon'dan kaçabilmek için Artemis'ten kendisini saklamasını ister ve orada bir defne ağacına dönüştürülür.
  • Apollon, adını Pythia adlı kahinelere verecek olan Python ejderini bir mağarada ya da yeraltı yarığında öldürür ve öldürdüğü yerde Trakyalı Orfe Delf inisiyasyonunu başlatır.
  • Zagreus’un kemiklerini Apollon Delf’e gömer: Zeus’un buyruğu üzerine musaların (müzler) yardımıyla Zagreus’un parçalarını bir araya getirir. dünya’nın merkezi yakınına gömer.
  • Hermes’e sihirli bir altın asa verir. Hermes ateş çıkartabildiği bu asa sayesinde habercilerin efendisi olur.
  • Üç uçlu yabayla yaptığı bir hareketle yunusu göğe bir takımyıldız olarak yerleştirir.
Müziğin ve Sanatın, Tıbın ve Hastalıkların, Işığın, Kehanetin Tanrısı
Özellikleri
Alanı Müzik ile diğer Sanat dalları, hekimlik ve kehanet.
Mekanı Olimpos
Semboller Yay-ok, lir, yunus, karga, defne
Görünüşü Ok-yay veya lir ile betimlenen genç erkek
Kişisel bilgileri
Ebeveynler Zeus ve Leto
Kardeşler Artemis
Çocuklar Asklepio
Artemis, Roma'daki adı Diana, Zeus ile Leto’nun kızı. Phoebe olarak da bilinir. Apollon’un ikiz kız kardeşi, vahşi doğa, avcılık ve ay tanrıçası. Ares'in dostu ve en büyük Yunan tanrıçalarından biridir.
Efes Artemisi heykeli, İzmir'deki müzede bulunan heykeli
Kardeşinden bir gün önce doğup Apollon’un doğumu sırasında annesine yardım etmiştir. Annesinin çektiği acıyı gören Artemis evlenmemeye ve bakire kalmaya yemin etmiştir. Delos adasında doğmuştur. Apollon güneşi, Artemis ise ayı temsil eder; Apollon’a "Phoebos" (parlak, ışıklı) denildiği gibi, Artemis’e de "Phoebe" denilirdi. İkisi de yayla silahlanmıştır, oklar atarlar; oklar güneş ve ay ışınlarının sembolüdür.
Artemis, güzel, endamlı, ciddi yüzlü, tanrısal bir bakiredir. Saf ışık tanrıçası olarak afifliği sembolize eder, kültünün kanunu olarak afifliğe, -erkek, kadın- duacıları riayet zorundaydı. Ona tapınan ve onun gibi dünya iptilasından uzak, dağlar, ormanlar arasında yaşayan Hippolyt, afiflik yüzünden helak olduğu zaman Artemis ona yüksek şerefler müjdeleyerek teselli vermiştir.
Sonraları Artemis adına türlü kültlere sapılmıştır. Bunlardan biri, Efes’de Artemis’e, bütün tabiatı dölleştiren ve göğsü sayısız memelerle örtülü bir tanrıça gibi düşünülerek tapınılmasından doğan kült idi. Artemis ve avcıları bakirelik yemini etmiştir. Artemis de bütün avcıları 13-15 yaşlar arasında ölümsüz olarak sabitlemiştir. Satirler Artemis ve avcıların hayranıdırlar. Çünkü Artemis hayvanları ve doğayı çok sevmektedir. Fakat hiçbir erkek veya satir asla Artemis ve avcılarına yaklaşamamaktadır. Artemis kendine yaklaşan erkekleri ya bir çeşit geyiğe ya da tavşana çevirerek onları cezalandırmıştır. Ayrıca Artemis ev ve orman tanrıçasıdır. Bunun yanında Artemis bakireliğini bir erkeğe verip gebe kalan kadınları okuyla öldürmüştür.
Çok göğüslü olarak tasvir edilen Efes Artemis heykeli, Selçuk Müzesi.

Artemis Mitleri [değiştir]

Niobe: Niobe, Lidya kralı Tantalos'un kızıdır. Thebai kralı Amphionla evlanmiştir ve ondan birçok çocuğu olmuştur. Niobe çok fazla çocuğu olduğundan kendisini Tanrıça Leto'dan üstün görerek tanrıçayı aşağılamıştır. Bunun üzerine Leto'nun çocukları Artemis ve Apollon Niobe'nin çocuklarını oklarla öldürmüşlerdir. 6 erkek çocuğunu Apollon 6 kız çocuğunu Artemis öldürmüştür. Niobe bu acıya dayanamamıştır ve tanrı buyruğuyla taş olmuştur. Niobe efsaneyi doğrulayan bir biçimde taşa dönüşmüştür ve bugün Manisa'da kadın yüzü biçiminde bir kaya vardır. Bu kayanın göz yeri deliklerden su akar. Bu da gözü yaşlı Niobe'yi tasvir etmektedir.
Meleagros: Aitolia'nın Kalydon bölgesinin kralı Oineus ile Althaia'nın oğludur. Hasat bayramında bütün tanrılara kurban kestiği halde Artemis'i unutur. Kendine karşı saygısızlık olarak gören tanrıça Kalydon bölgesine korkunç bir domuz gönderir. Bu domuz tüm ekinleri mahvedince kıtlık başlar. Meleagros bu domuzu avlamaya kalkışır ancak çok zorlu bir canavar olduğu için yardımına çokça yiğit gelir. Komşuları Kuretler de gelir ve domuz öldürülür. Ancak kini geçmeyen Artemis bu defa Kuretler Aitolialar arasında av paylaşımıyla ilgili kavga çıkartır. Bir efsaneye göre Meleagros bu sırada dayılarını öldürdüğü için annesi onu lanetler ve Meleagros çekip gider. Bunu fırsat bilen Kuretler şehri yakıp yıkarlar. Herkes Meleagros'a ülkesine geri dönmesini söyler ve Melegros öfkesinden vazgeçip ülkesine gelir ve Kuretleri kovar. Bir başka anlatıma göre ise Meleagros domuzun postunu domuz avına katılan kız kahraman Atalante'ye vermek ister. Ancak bir kadının kendilerinden üstün tutulmasına avcılar karşı çıkar. Bu kargaşada Meleagros dayılarını öldürür. Bunun üzerine annesi Meleagros'un yaşamıyla ilgili olan odunu ateşe verip oğlunu öldürür.
İphigeneia: Babası Agamemnon av sırasında Tanrıça Artemis'in kutsal geyiklerinden birini öldürür. Bunun üzerine Artemis rüzgarları keser ve Troia Savaşı için giden filoları engeller. Artemis tek bir şartla rüzgarların yeniden esmesine izin verir: kızını Artemis adına kurban edecektir. En başta buna yanaşmayan Agamemnon daha sonra ülkenin çıkarları için kabul eder. Kızını kurban etmek için bir sunağın üzerine koyar ve bıçağı boğazına yaklaştırır; ama kıza acıyan Artemis kızı havaya kaldırır ve onun yerine bir geyik koyar.
Orion: Artemis genç ve yakışıklı olan bu avcıya aşık olur ve evlenmeme kararından bile vazgeçer. Fakat Apollon kardeşinin bu avcıyla evlenmesini istemez ve Artemis'i vazgeçirmeye çalışır; ancak Artemis vazgeçmek yerine daha çok bağlanır. bunun üzerine Apollun hile yoluyla avcıyı ortadan kaldırmak ister. birgün Orion yüzerken Apollon Artemis'i Orion'un başı küçük bir nokta kalıncaya kadar uzak bir yere götürür ve o hedefi vurup vuramayacağını sorar. Avcı tanrıça heyecanlanır ve okunu hedefe gönderir. Daha sonra onun Orion olduğunu anladığında çok üzülür ve babası Zeus'tan onu bir takımyıldızı olarak gökyüzne almasını ister ve böyleyece Zeus kızının isteğini yerine getirir.
Aktaion: Thebialı bir avcıdır. Çoban Aristaios ile Autonoe'nin oğludur. Çok yaman bir avcı olduktan sonra gurura kapılıp kendini Artemis'ten daha üstün görür. Birgün tanrıçayı derede yıkanırken çıplak görür. Artemis bu kadar saygısızlığı kabullenemeyerek Aktaion'u geyiğe çevirir ve Aktaion'un elli köpeğini üstüne salar. Köpekler efendilerini parçadıklarını anlamadıkları için uluyarak Aktaion'u ararlar. Böylece Kheiro'un mağarasına kadar gelirler. Kheiron da köpekleri sakinleştirebilmek için Aktaion'un bir heykelini yapar.
Herkül: Herkül'ün 12 görevinden biri tanrıçanın hızı ile ünlü kutsal hayvanı Kyreneia Geyiği canlı yakalamaktır.
Efes Artemisi, Yunan ve Latin mitolojisinde bakireliğin sembolü olmasına rağmen, Anadoluda Efes'te, Artemis doğurkanlığın ve bereketin sembolü olan bir ana tanrıçayı simgeler. Yay taşımaz, Frig Kibelesiyle özdeştirilir. Dünyanın 7 harikasından biri olan Efes Artemis Tapınağı, bu tanrıça adına yapılmıştır.
Özellikleri
Alanı Okçuluk, Avcılık
Mekanı Olimpos
Semboller Yay-ok, geyik, köpek ve ay
Görünüşü Ok ve yay ile betimlenen genç kadın
Kişisel bilgileri
Ebeveynler Zeus ve Leto
Kardeşler Apollo